Esenler Bayan Masör Hizmeti Ebru

Esenler Bayan Masör

Esenler Bayan Masör

Gördüğüm en kirli insandı. Ensesi koyu gri, ellerinin üstü paslı, tırnakları simsiyahtı. Yüzünün ortasındaki yumruk büyüklüğünde temiz bir alandan öğretmene bakıyordu. Sabahleyin derslikı ben eğlendirdiğimden kimse onun farkına varmamıştı. «Yarın ulaşmadan önce lütfen tepeden tırnağa bir güzel yıkan Burris,» diye ekledi bayan Caroline. Oğlan pişkince güldü. «Siz beni eve yollamıyorsunuz kadın. Ben aslına bakarsan gidiyorum. Bu yıl okulla işim kalmadı.» bayan Caroline şaşırmış görünüyordu. «Ne demek istiyorsun?» yanıt alamadı. Burris yalnızca homurdanıyordu. Onun yerine sınıfın büyüklerinden biri konuştu. «O Ewell’lardandır.» Bu açıklamanın benimki kadar başarısız olup olmayacağını merak etmiştim. Ama kadın Caroline dinlemeye hazır görünüyordu. «bütün okul onlarla doludur. Her yıl ilk gün gelir sonra ortadan çekilirler. Kaçakla ilgilenen bayan onları şerife gitmekle tehdit ederek getirir, ama onları okulda tutmaya çalışmaktan vazgeçeli çok oluyor. İlk günü getirip adlarını listeye yazdırmakla yasayı uyguladığını düşünüyor. Senenin geri kalanında onu yok yazmanız gerekecek.» konuyla hakkaten ilgilenen kadın Caroline, «Peki bu duruma aileleri ne diyor?» diye sordu. «Anaları yok. Babaları da çok belalıdır.» Burris Ewell kendisiyle ilgili bu konuşmadan çok gururlanmıştı. «

Esenler Bayan Masör

Üç yıldır birinci sınıfın birinci gününe geliyorum,» dedi. «Bu yıl akıllanırsam herhalde ikiye alırlar…» hanımefendi Caroline, «Lütfen otur Burris,» dedi ve bunu der demez büyük bir hata yaptığını anladım. OÄŸlanın o alttan alır tavrı hırçınlığa dönüşmüştü. «Sıkıysa oturtun kadın!» ufak Chuck Littel ayaÄŸa fırladı: «Bırakın gitsin efendim. Çok belalıdır. Vaka çıkarabilir. Buradaki çocuklar hep ufak esasen,» dedi. Küçücük bir ÅŸeydi ama Burris Ewell ondan yana dönünce eli cebine gitti. «Ayağını denk al Burris,» dedi. «suratına bakacağıma seni öldürmeyi yeÄŸlerim. Haydi git evine.» Burris yarı boyundaki bu çocuktan korkmuÅŸa benziyordu. Bayan Caroline de bu kararsızlıktan yararlandı. «Burris eve gitmezsen Müdür’ü çağırırım. Bu vakaı rapor etmeme gerek yok.» Burris hırladı ve kapıya yöneldi. Tehlikeden uzaklaşınca döndü ve bağırdı: «Raporunu ver lanet olasıca! Senin gibi domuz burunlu öğretmen bozuntuları bana aslabir ÅŸey yapmış olduramaz. Beni aslabir yere gönderemezsin bayan. Bunu unutma, sen beni aslabir yere gönderemezsin!» Onun aÄŸlamış olduğını görene dek bekledi. Sonra da binadan çıktı. Kürsünün çevresine doluÅŸtuk. Kendimizce onu avutmaya çalışıyorduk. «Belalıdır… KalleÅŸtir… Böylelerine öğretmenlik etmeye gelmediniz… Bunlar Maycomb davranışları deÄŸil… Hakikaten deÄŸildir kadın Caroline… üzülmeyin efendim…